🥅 Biri Bize Hakaret Ederse Ne Yapmalıyız
Eer biri bize dini bir konuda bir ç›kar›m, bir hüküm söylerse; “Bu izah›n› neye göre yap›yorsun?” diye sormal›y›z. ‹zah e¤er Kuran’a dayand›r›lm›yorsa din ad›na bir fley ifade etmez. ‹ster fleyh olsun, ister müftü olsun, dini izahlar, a¤z›ndan ç›kt›klar› kiflinin makam›na göre de¤il
Yanihiçbir şekilde imkansız değil. Ve her ne kadar belli bir süre sonra bu oyun zaten mutlu bir aile değil, bir parodi olarak adlandırılıyor olmasından dolayı. Ve bu zorlu eylemsizlik döneminde, eşin alçakgönüllüğü yalnızca kocasının duygularını geri getirmeyecek, tersine, onu daha da yabancılaştıracaktır.
Biriseni tehdit ederse ne yaparsın? Polis hariç. - Aile & Toplum Sorusu
Ne yapacağınız konusunda kafanız karışık olabilir. Özetlemek gerekirse, biri size yansıtma yaptığı zaman sınır çizin. Bu yansıtmanın yansıtan kişiye geri dönmesini sağlayacaktır. Aşağıdaki cümlelerden yararlanarak kendinize görünmez bir koruma inşa edebilirsiniz. Ben o şekilde düşünmüyorum. Bunu kabul etmiyorum.
40 kişiden biri vefat ederse Allah 300 kişiden birini onun yerine koyar. 300 kişiden biri vefat ederse Allah halktan birini onun yerine koyar. Ancak onlar vesilesi ile yaşanır, ölünür, bitkiler biter, yağmur yağar ve belalar def olur”
Etiket biri bize küfrettiğinde ne yapmalıyız fetvası nasıl uygulanır
Birisize sebepsiz yere hakaret ederse ona nasıl davranırsınız? Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar. Editörün Seçtiği Fırsatlar
YULGq. Biri size sebepsiz yere hakaret ederse ona nasıl davranırsınız? Bende ona hakaret ederdim Nedenini sorardım Güler geçerdim Tartaklardım Hiç birşey konuşmayıp direkt saldırırdım Kibarca uyarıp, birdaha öyle yapmamasını söylerim Korkardım, duymamazlığa vururdum Küfür eder, terslerdim Telefonumla arkadaşlarıma haber verirdim Polise giderdim En Son Oy Tarihi Hakaret ettiği konuya bağlı...kendini bilmeden konuşuyorsa uyarırdım..ama bilerek yapıyorsa sonuç kötü onun sorunu... quoteOrjinalden alıntı Fatih Hakaret ettiği konuya bağlı...kendini bilmeden konuşuyorsa uyarırdım..ama bilerek yapıyorsa sonuç kötü onun sorunu... Aynen, biri bana sebepsiz yere hakaret edecek bende ona ederim diyecem ama ben konuşmam bi taraflarını kanatırım bana geçenlerde birisi aynısını atarın varsa aşağı inersin indi asansörden çıkar çıkmaz kafayı gömdüm ağzı burnu kan içinde kaldı geri evine çıktı Sayfaya Git Sayfa
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur İnceleme—2020 w20 Temmuz s. 14-19 29. İNCELEME MAKALESİ “Mesih uğruna zayıflıklara, hakaretlere, yokluklara, zulümlere ve zorluklara memnuniyetle katlanıyorum” 2. KOR. 1210. İLAHİ 38 Tanrı Seni Güçlendirecek GİRİŞ* 1. Elçi Pavlus kendisi hakkında nelerin farkındaydı? ELÇİ PAVLUS kendisini zaman zaman zayıf hissetti ve bunu açıkça dile getirdi. Bedeninin yıprandığını’, doğru olanı yapmak için büyük bir mücadele vermesi gerektiğini ve dualarına her zaman beklediği gibi cevap almadığını kabul etti 2. Kor. 416; 127-9; Rom. 721-23. Ayrıca kendisini eleştirenlerin onu zayıf* biri olarak gördüğünü de biliyordu. Fakat başkalarının olumsuz düşüncelerinin veya kendi zayıflıklarının onda değersizlik duygusu yaratmasına izin vermedi 2. Kor. 1010-12, 17, 18. 2. 2. Korintoslular 129, 10’a göre Pavlus neyi öğrendi? 2 Pavlus önemli bir şey öğrendi İnsan kendini zayıf hissettiğinde bile güçlü olabilir 2. Korintoslular 129, 10’u okuyun. Yehova Pavlus’a “Gücüm zayıflıkta tam olur” dedi. Yani Yehova onun eksiğini tamamlayacak, ihtiyaç duyduğu gücü sağlayacaktı. Bu makalede ilk olarak şu soruyu ele alacağız Bize yapılan hakaretleri neden fazla önemsememeliyiz? “HAKARETLERE . . . . MEMNUNİYETLE KATLANIYORUM” 3. Hakaretlere neden memnuniyetle katlanabiliriz? 3 Hiçbirimiz hakarete uğramaktan hoşlanmayız. Ancak düşmanlarımız bize hakaret ederse ve biz bunları fazla önemsersek cesaretimiz kırılabilir Özd. 2410. Öyleyse bu konuda görüşümüz ne olmalı? Pavlus gibi biz de hakaretlere memnuniyetle katlanabiliriz’ 2. Kor. 1210. Neden? Çünkü aşağılamalar ve muhalefet İsa’nın gerçek takipçileri olduğumuzu gösterir 1. Pet. 414. İsa, takipçilerinin zulüm göreceğini söylemişti Yuhn. 1518-20. Birinci yüzyılda bu yaşandı. Yunan kültüründen etkilenen kişilerin gözünde Hıristiyanlar cahil ve zayıf insanlardı. Yahudiler de onları, Elçi Petrus’un ve Yuhanna’nın durumunda olduğu gibi, “eğitimsiz, sıradan insanlar” olarak görüyordu Elçi. 413. Pek çok kişi İsa’nın takipçilerinin zayıf bir topluluk olduğunu düşünüyordu. Çünkü siyasi bir etkileri ya da askeri güçleri yoktu, ayrıca toplum onları dışlıyordu. 4. İlk Hıristiyanlar insanların olumsuz görüşleri karşısında nasıl bir tavır sergiledi? 4 Peki o ilk Hıristiyanlar insanların olumsuz görüşlerinin kendilerini durdurmasına izin verdi mi? Hayır. Örneğin Elçi Petrus ve Yuhanna, İsa’yı takip ettikleri ve onun öğretilerini duyurdukları için zulüm görmeyi bir onur saydı Elçi. 418-21; 527-29, 40-42. İsa’nın takipçilerinin utanç duyması için bir sebep yoktu. Bu alçakgönüllü Hıristiyanların insanlık için yaptıkları, uzun vadede düşmanlarının yaptıklarından çok daha fazlaydı. Örneğin onlardan bazılarının Tanrı ilhamıyla yazdığı kitaplar, milyonlarca insana hâlâ yardım ediyor ve ümit veriyor. Ayrıca o zaman duyurdukları Krallık şu anda gökte hüküm sürüyor ve çok yakında tüm insanlığı yönetecek! Mat. 2414. Fakat Hıristiyanlara zulmeden o güçlü Roma İmparatorluğu, tarihin tozlu sayfalarına gömüldü. Bunun yanı sıra, o vefalı öğrenciler şu anda gökte kral. Oysa düşmanları ölü ve eğer diriltilirlerse, nefret ettikleri Hıristiyanların duyurduğu Krallığın vatandaşları olacaklar Vah. 510. 5. Yuhanna 1519’a göre Yehova’nın toplumu neden hor görülüyor? 5 Bugün Yehova’ya hizmet eden bizler, bazen cahil ve zayıf kişiler olarak görülüyoruz ve alaylara maruz kalıyoruz. Neden? Çünkü çevremizdeki insanların tutumlarını benimsemiyoruz. Biz alçakgönüllü, yumuşak başlı ve itaatli olmaya çalışıyoruz. Bu dünya ise gururlu, küstah ve isyankâr kişilere hayranlık duyuyor. Ayrıca biz siyasete karışmıyoruz ve herhangi bir ülkenin ordusunda yer almıyoruz. Bu dünyadan farklı olduğumuz için insanlar bizi hor görüyor Yuhanna 1519’u okuyun; Rom. 122. 6. Yehova toplumu aracılığıyla neler başarıyor? 6 Dünya hakkımızda ne düşünürse düşünsün Yehova bizimle olağanüstü işler başarıyor. Örneğin, tarihteki en büyük duyuru faaliyetini yürütüyor. Kulları bugün dünyada en geniş çapta tercüme edilen ve dağıtılan dergileri yayımlıyor. Ayrıca Kutsal Kitabı kullanarak milyonlarca insanın daha iyi bir yaşam sürmesine yardım ediyorlar. Tüm bu başarıların ardında Yehova var. O, bu olağanüstü işleri gerçekleştirmek için dünyanın zayıf gördüğü bir grup insanı kullanıyor. Peki ya bireyler olarak bizim için ne denebilir? Yehova güçlü olmamıza yardım edebilir mi? O’ndan yardım almak için ne yapmalıyız? Şimdi Elçi Pavlus’tan alabileceğimiz üç dersi görelim. KENDİ GÜCÜNÜZE GÜVENMEYİN 7. Pavlus’tan alabileceğimiz bir ders nedir? 7 Pavlus’tan alabileceğimiz bir ders şudur Yehova’ya hizmet ederken kendi gücünüze veya yeteneklerinize güvenmeyin. Pavlus insani açıdan bakıldığında pek çok avantaja sahipti. Bu, onun gururlu ve kendine fazla güvenen biri olmasına neden olabilirdi. Örneğin, Roma’nın Kilikya eyaletinin başkenti olan Tarsus’ta büyümüştü. Tarsus zengin bir kentti ve orada ünlü bir üniversite vardı. Pavlus iyi bir öğrenim görmüştü; zamanın en saygın Yahudi din adamlarından biri olan Gamaliel’den eğitim almıştı Elçi. 534; 223. Ayrıca Yahudiler arasında nüfuzlu biriydi. Kendisi hakkında şöyle dedi “Yaşıtım olan soydaşlarımın birçoğuna oranla, Yahudilikte daha çabuk ilerliyordum” Gal. 113, 14; Elçi. 264. Fakat Pavlus kendi gücüne güvenmedi. Pavlus dünyanın standartlarına göre avantaj sayılan şeyleri, Mesih’in takipçisi olma ayrıcalığı karşısında “süprüntü” saydı 8. paragrafa bakın* 8. a Filipililer 38’e göre, Pavlus geride bıraktığı şeyler hakkında ne düşündü? b Pavlus neden zayıflıklara memnuniyetle katlandı’? 8 Pavlus, onu dünyanın standartlarına göre güçlü kılan şeyleri seve seve geride bıraktı. Hatta eskiden sahip olduğu avantaj gibi görünen şeyleri “süprüntü” saydı Filipililer 38’i okuyun. O, Mesih’in takipçisi olmak için bir bedel ödedi. Soydaşlarından nefret gördü Elçi. 2312-14. Kendisi gibi Roma vatandaşı olan kişiler onu dövüp zindana attılar Elçi. 1619-24, 37. Ayrıca Pavlus kusurlu yapısının ve sınırlarının farkındaydı ve bu ona acı veriyordu Rom. 721-25. Fakat düşmanlarının veya kendi eksiklerinin elini kolunu bağlamasına izin vermedi. Bunun yerine zayıflıklara memnuniyetle katlandı.’ Çünkü ne zaman zayıfsa, o zaman Tanrı’nın gücünü hayatında gördü 2. Kor. 47; 1210. 9. İnsanların avantaj saydığı şeylere sahip değilsek bu durumu nasıl görmeliyiz? 9 Peki biz Yehova’dan nasıl güç alabiliriz? Değerimizi belirleyen etkenlerin sağlık, eğitim, maddi durum veya geldiğimiz kültür olduğunu düşünmemeliyiz; çünkü Yehova’nın bizi hizmetinde kullanması bunlara bağlı değildir. Aslında Yehova’nın toplumunda çok az kişi insani açıdan bilge, güçlü ya da soyludur.’ Yehova “dünyanın zayıf saydıklarını” seçer 1. Kor. 126, 27. Öyleyse insanların avantaj saydığı şeylere sahip değilseniz, bu durumu Yehova’ya hizmetinizin önünde bir engel olarak görmeyin. Aksine, Yehova’nın gücünün üzerinizde işlediğine tanık olma fırsatı olarak görün. Örneğin, inancınızla ilgili sizde şüphe uyandırmaya çalışan kişiler gözünüzü korkutuyorsa, inancınızı savunmak için duayla Yehova’dan cesaret isteyin Efes. 619, 20. Peki ya kronik bir sağlık sorunuyla mücadele ediyorsanız? Yehova’dan, hizmetinde mümkün olduğunca faal olabilmek için ihtiyacınız olan gücü vermesini isteyin. Yehova’dan yardım gördüğünüz her seferinde imanınız artar ve güçlenirsiniz. KUTSAL KİTAPTAKİ İMANLI KİŞİLERDEN DERS ALIN 10. İbraniler 1132-34’te sayılanlar gibi imanlı kişilerin hayatını neden incelemeliyiz? 10 Pavlus Kutsal Yazıları derinlemesine inceleyen biriydi. Bu sayede birçok şey öğrendi, ayrıca Tanrı’nın Sözünde bahsedilen kişilerin yaşadıklarından dersler çıkardı. Pavlus İbranilere yazdığı mektupta onlardan, geçmişte yaşamış sayısız imanlı kişinin hayatı üzerinde düşünmelerini istedi İbraniler 1132-34’ü okuyun. Şimdi o kişilerden birini, Kral Davut’u ele alalım. O hem düşmanlarının hem de bir zamanlar dost olduğu kişilerin muhalefetiyle mücadele etmek zorunda kaldı. Davut’un yaşadıklarını incelediğimizde, Pavlus’un neden onun hayatı üzerinde düşünerek güç kazandığını göreceğiz. Ayrıca Pavlus’u nasıl örnek alabileceğimizi ele alacağız. Golyat gibi güçlü bir savaşçının karşısında zayıf görünen Davut, görünüşteki zayıflığını güce çevirdi. Yehova’nın gücüne güvenerek düşmanını yendi. 11. paragrafa bakın 11. Davut neden zayıf biri olarak görünüyordu? Kapak resmine bakın. 11 Güçlü bir savaşçı olan Golyat Davut’un güçsüz ve zayıf olduğunu düşündü. Davut’u gördüğünde “onu küçümsedi.” Ne de olsa kendisi daha iriydi, savaş için daha donanımlıydı ve eğitimli bir askerdi. Davut ise doğru dürüst bir savaş donanımı olmayan deneyimsiz bir gençti. Fakat Davut görünüşteki zayıflığını güce çevirdi. O Yehova’nın gücüne güvendi ve düşmanını yendi 1. Sam. 1741-45, 50. 12. Davut başka hangi zorlukla mücadele etmeliydi? 12 Davut, kendini zayıf ve güçsüz hissetmesine yol açabilecek başka bir zorlukla daha mücadele etmeliydi. O, Yehova’nın İsrail kralı olarak tayin ettiği Saul’a vefayla hizmet ediyordu ve Kral Saul başlarda ona saygı duyuyordu. Ancak Saul sonradan gururu yüzünden onu kıskandı. Davut’a kötü davranmaya başladı, hatta onu öldürmeye çalıştı 1. Sam. 186-9, 29; 199-11. 13. Davut, Kral Saul’dan gördüğü kötü muamele karşısında ne yaptı? 13 Davut hiç hak etmediği halde kötü muamele görse de Yehova’nın tayin ettiği krala saygı göstermeye devam etti 1. Sam. 246. Saul’un yaptığı kötülükler yüzünden Yehova’yı suçlamadı. Tersine Yehova’ya güvendi ve bu zorluğa dayanabilmek için O’ndan güç istedi Mezm. 181 ve üstyazı. 14. Elçi Pavlus Davut’un yaşadığına benzer hangi zorluklarla karşılaştı? 14 Elçi Pavlus Davut’un yaşadığına benzer zorluklarla karşılaştı. Düşmanları ondan kat kat güçlüydü. Dönemin birçok din adamı ve siyasi lideri ondan nefret ediyordu. Onu defalarca dövdüler ve zindana attılar. Ayrıca Davut gibi Pavlus da dostu olması gereken kişilerden kötülük gördü. Hatta cemaatten bazıları ona düşmanlık bile yaptı 2. Kor. 1211; Filip. 318. Fakat Pavlus tüm bu kişilere karşı zafer kazandı. Nasıl? Muhalefete rağmen iyi haberi duyurmaya devam etti. İman kardeşleri onu hayal kırıklığına uğrattığında bile onlara vefalı kaldı. Ve hepsinden önemlisi, ömrünün sonuna dek Tanrı’ya sadakatini korudu 2. Tim. 48. Pavlus kendi gücüne değil, Yehova’ya güvendiği için dağ gibi engelleri aşabildi. İnancınızı sorgulayan kişilere açıklama yaparken saygılı ve nazik olun 15. paragrafa bakın* 15. Hedefimiz nedir ve buna nasıl ulaşabiliriz? 15 Sınıf arkadaşlarınızdan, iş arkadaşlarınızdan veya hakikatte olmayan aile fertlerinizden hakaret ya da zulüm gördünüz mü? Cemaatten birinin size hiç kötü davrandığı oldu mu? Böyle bir şey yaşadıysanız Davut ve Pavlus’u düşünün. Kötülüğü her zaman iyilikle yenebilirsiniz’ Rom. 1221. Tabii bizim hedefimiz Davut’un yaptığı gibi bir düşmanı yenmek değil, insanların Yehova ve Kutsal Kitap hakkında bilgi almasına yardım etmektir. Bunu nasıl başarabiliriz? İnsanların sorularını Kutsal Kitaptan cevaplayarak, bize kötü davranan kişilere saygılı ve nazik davranarak ve düşmanlarımız da dahil herkese iyilik yaparak bu hedefe ulaşabiliriz Mat. 544; 1. Pet. 315-17. YARDIM KABUL EDİN 16-17. Pavlus neyi hiç unutmadı? 16 Elçi Pavlus Mesih’in öğrencisi olmadan önce cemaate zulmeden küstah bir gençti Elçi. 758; 1. Tim. 113. Onun yaptığı zulme bizzat İsa müdahale etti. İsa, o zamanlar Saul ismiyle tanınan Pavlus’la gökten konuştu ve onu kör etti. Pavlus yeniden görebilmek için, zulmettiği o insanlardan yardım almak zorunda kaldı. Alçakgönüllülükle Hananya adlı bir Hıristiyanın yardımını kabul etti ve Hananya onu iyileştirdi Elçi. 93-9, 17, 18. 17 Pavlus sonradan Hıristiyan cemaatinde büyük sorumluluklar alsa da, İsa’nın Şam yolunda verdiği dersi hiç unutmadı. Alçakgönüllü tutumunu korudu ve iman kardeşlerinin yardımını seve seve kabul etti. Onların kendisine “güç veren yardımcılar” olduğunu söyledi Kol. 410, 11. 18. Neden bazen yardım kabul etmeye istekli olmayabiliriz? 18 Pavlus’tan ne öğrenebiliriz? Hakikati ilk öğrendiğimizde muhtemelen başkalarından yardım almaya istekliydik. Çünkü ruhen bebek olduğumuzun ve daha öğreneceğimiz çok şey olduğunun farkındaydık 1. Kor. 31, 2. Peki ya şimdi? Eğer Yehova’ya yıllardır hizmet ediyorsak ve çok deneyim kazandıysak yardım kabul etmeye istekli olmayabiliriz; özellikle de yardım teklif eden kişi hakikatte bizim kadar eski değilse. Ancak Yehova bizi güçlendirmek için genelde iman kardeşlerimizi kullanır Rom. 111, 12. Eğer Yehova’dan güç almak istiyorsak bu gerçeğin farkında olmalıyız. 19. Pavlus başarısını neye borçluydu? 19 Pavlus Hıristiyan olduktan sonra harika işler başardı. Çünkü şunu öğrenmişti Başarı birinin gücüne, eğitimine, geldiği kültüre ya da maddi durumuna değil, onun alçakgönüllü tutumuna ve Yehova’ya güvenmesine bağlıdır. Öyleyse hepimiz Pavlus’u üç yolla örnek alalım 1 Yehova’ya güvenelim, 2 Kutsal Kitaptaki imanlı kişilerden ders alalım ve 3 iman kardeşlerimizin yardımını kabul edelim. Bunları yaptığımızda, kendimizi ne kadar zayıf hissedersek hissedelim Yehova bizi güçlü kılacak! İLAHİ 71 Biz Yah’ın Ordusuyuz
"Kocam benden nefret ediyor ..." Bu cümle, aile yaşamı istediği kadar iyi olmayan kadınların dudaklarından çok sık geliyor. Ne yapmalıyım? Ne yapmalıyım?Ailedeki problemİnsanlar bir süre birlikte yaşarsa,hayatlarında monotonluk olduğu haberleri. İlk bakışta her şey güzel ve harika, ama daha yakından baktığınızda, bu hislerin ve bu tutkunun artık mevcut olmadığı hemen fark edilir. Geçmiş yaşamda bir yerlerde kalmış olmasını önlemek için periyodik olarak bir çeşit "sarsıntı" ayarlamalısınız. Sonuç olarak, ilişkiler daha önce olduğu gibi, belki daha da iyi durumda, eşlerin hiçbiri bir şey yapmadığında, duygular yavaş yavaş kaybolur ve kayıtsızlık onların yerine gelir. Ama nefretle dikkat edinBununla birlikte, eğer ailede böyle bir durum olursa, o zamanKadın daha yakın ve daha acı verici algılar. Karı, kocasının tavrındaki herhangi bir değişikliğin farkına varır girmez, her şey daha önce olduğu gibi, arzu edildiği ve sevildiğini iddia etmeye devam eder. Ve böylece bir süre devam edebilir. Ama kocam gittikçe uzaklaşıyor, karısı gözlerini kapatıyor ve kendini aldatıyor, ideal bir evliliği hiçbir şekilde imkansız değil. Ve her ne kadar belli bir süre sonra bu oyun zaten mutlu bir aile değil, bir parodi olarak adlandırılıyor olmasından dolayı. Ve bu zorlu eylemsizlik döneminde, eşin alçakgönüllüğü yalnızca kocasının duygularını geri getirmeyecek, tersine, onu daha da yabancılaştıracaktır."Pembe gözlüklerde" her şeye bakmazsan, veTutumdaki küçük değişikliklere bile dikkat edin ve aynı zamanda analiz edin, sadece ailenizi kurtaramaz, aynı zamanda güçlendirebilirsiniz. Nihayetinde, eş tekrar çekildiğinde ve ikinci yarısı, bunu fark etmeyecek şekilde çalışırsa, iyi bir şeye yol açmayacaktır. Bir noktada, kocanın karısından nefret ettiği kesinlik ile bir çatlak olduğunu gösteren çeşitli faktörler bir hayatın başlangıcında herkes herşeyi yaptıysaBirlikte kocası her zaman karısının görüşünü dinledi, sonra kararlar vermeye ve sorunları ortadan kaldırmaya başlar, danışman olmadan ve hatta onunla paylaşmadan. Bu onun görüşünün onun için önemli olmadığı ilk kadın, kocası için çıkarları önce gelen kişiye dikkat etmelidir. Eğer öyleyse, o zaman sonunda, ilişkinin başlangıcında o güvenilirliğe ve desteğe sahip olmadığını nit-picking ve kınamalar başlarsa, tahriş ve kızgınlık izlerse, bu bir şeyin değişmesi gerektiğine dair bir işarettir, aksi taktirde ilişkinizde yakın zamanda nefret eşi karısına saygı göstermezse, ama aynı zamanda doğrudan konuşmazsa, onu hem bir kadın, hem anne hem de metresi olarak sürekli eleştirir, buna da dikkat birlikte oldukları zaman, konuşmak için ortak temalara sahip olmadıklarında, bu duruma özel önem verilebilir. Ve en basit anekdotta iyi bir gülüşün olması hakkında, ve söyleyecek bir şey olmadığı zaman o anları göz ardı etmeyinkarısına dokunmak istiyor. Eğer bu faktör başlangıçta göz ardı edilirse, bir süre sonra, eşin en ufak bir okşama gösterdiği zaman, sevmediği ve tahriş etmediği sürece, karşılığında başka bir şey sevgilimin eve neden acele etmediğini sormak da acıtmıyor mu? Her şey kolaylık sağlamak için yapılmış gibi görünüyor, ama işten sonra eskisinden daha arkadaşlarla çalışmak daha karısıyla ilişkisindeki değişim açıkça fark alanını korumaya başladığında. Birincisi, bir kadın ona parmaklarının arasından bakar, daima bir mazeret bulur, ama nadiren kimsenin nasıl biteceğini şeyden önce, her şeyden önce, bir kadının bir şeyi değiştirmesi için zorlaması gerekir, aksi halde sonuç acınamaz kadının dudaklarından sık sık duyabilirsiniz "Kocam benden nefret ediyor ve bana hakaret ediyor, ne kadar saldırgan olduğumu düşünmüyorum". Ancak birkaç kişi, belki de, bir erkeği böyle bir tavırla kışkırtan eylemlerinden kaynaklandığını eş ile sorunEvlilik, birçok durumda ayrı düşse bileErkekler sadece hoş olmayan bir çamur değil, iğrenme. Adil seks dediğinde "Eski koca benden nefret ediyor ve ben neden anlamıyorum, ne yaptım?"Bu gibi durumlarda birçok açıklama var. Sonuçta, her aile ve ilişki bu seçeneği göz önünde tam uyum ve karşılıklı anlayışta, ama biraz zaman alır, karısı, kendini suçlu hissetmemek, doğru olduğuna inanmak, sürekli olarak bir şeyden hoşnutsuzluk duymak, çok hoş olmayan şeyler ifade etmemek ya da hukuka aykırı işler yapmak anlamına gelir. Koca her şeyi sakin ve skandallar olmadan algılar ve her şey için mantıklı bir gerekçe bulmaya çalışır. Ancak uzun bir süre için olamaz. İçinde, bu negatif birikir ve biriktirir ve sonunda, karısına o sevgi dolu ve hayranlık verici gözlere değil, nefretle dolu hatta boşanmadan sonra bile, eşinin bu kadar çabalayan masum "kurban" olduğunu düşünüyor. Ama sonuç olarak, sadece nefret akımları eski kocasından bir kadınEşi için durumlar da vardırkocası her şeyi mümkün ve imkansız kılıyor, iyi ve rahattı, ama bir süre sonra alıştı ve bunun her yerde ve her yerde olduğunu hayal ediyor. Önce gizlice değişmeye başlar ve sonra zaten açıktır ve ailesi terk ettiğinde belli bir an kadın çok sadık ve çok şefkatli,Ona getirdiği moral ağrısına rağmen, saf bir ruhla gitmesine izin verir ve ona sadece mutluluğu dilemekle birlikte, geri dönmesi istense bile geri dönüş yolu olmayacağını çok iyi tutkusuyla yaşayan bir adamaKısa bir süre sonra, kaybettiği eski karısının formundaki hazineyi anlamaya başlar. Ama aynı zamanda kapıyı geri çalması gerektiğini düşünüyor - memnuniyetle geri eş, eski eşi bu şekilde reddedince, ilk başta böyle bir dönüşe şaşırır ve sonra ona kızmaya başlar. Çünkü o gerçeği ahlaki olarak kabul parçası için bir kadın bunu anlayamıyorumeski sadık tarafından tecrübe edilen saldırganlık ve nefret. Gitmesine izin veriyor gibi görünüyor ve kötülük istemiyordu, sadece geri dönmeyi reddetti ... Ve şu sorunun üstünü çiziyordu "Eski kocan neden benden nefret ediyor?"Bu durumda cevap çok basit. Eski karısından nefret etmiyor, ama kendisi, her şeyin değil herşeyin affedilebileceğinin farkına varır, ama insan sabrı sınırsız hayatında bir havza olduğundaan ve kadın kocasının onun için sevmediğini ve sevmediğini hissediyor, hemen paniğe kapılıyor, sonra ne yapacağını ve şu anda nasıl davranacağını analiz etmekDavranışın daha fazla taktiğini seçmek ve onu daha da kötüleştirmemek için, önce bunun gerçekleşmesine neyin sebep olduğunu analiz ilk gelen şey sevilen bir bir kadın vardı. Benim koca karısını nefret gibi görünüyor Ama eğer, ne var. Bir erkek ailesini terk etmeyecek, onun sık sık yaptığı metresleri değiştirir, ancak üvey bunu fark etmek o kadar kolay değildir. Bazı çeşitli istedik - bu gerçekleşti bile, o zaman bir de görünümden sonra ilişki değiştiÇocuk, çünkü temelde, anne neredeyse tamamen bebeğe odaklanır. Bu sırada eş, o kadar çok dikkat etmediğinden öfke ve kızgınlık duygusu duyuyor. Sonra saldırganlık çekmeye ve doğru bir şekilde analiz etmekDurum, bir kadının kendi başına sonuçlar çıkarması ve bu kişiyle yaşamaya devam etmek isteyip istemediğini belirlemesi gerekir. Ya da en iyi seçenek bir boşanmadır, bundan hemen sonra değil, ama yavaş yavaş sadece barış ve huzurun değil, aynı zamanda aile hayatında eksik olan kendine güven de ne zaman bir kadın kocamın benden nefret ettiğini söylese de, hala onu seviyorum ve kaybetmek istemiyorum? Bir şekilde durumu biraz güç ve sabırla değiştirmeye eş çalışıyorsa ve aileİstediği kadar çok zaman kalmadı ve kocasının memnuniyetsizliğinin sebebi, kendisi de iyi bir maaşı olmasına rağmen, evde kalması ve bir kariyere daha fazla önem vermesi tercih edilir. Öyleyse, eğer evliliği kurtarmak istiyorsanız, bir çıkış yolu işten zaman üstte ol!Çoğunlukla evli kadınlar aynı işi yaparHata - onlar saç yıkamak için zaman yoktu, o zaman manikür için gitmek için zaman yoktu takip etmeyi bıraktılar, ve bu, sonra, kocasını iter. Her zaman bakımlı kadınla evlendiğinden beri. Bunun olmasını önlemek için, her zaman hatırlamak ve bunu yapmalıyız, böylece eş sadece hayranlık duymakla kalmayıp, aynı zamanda onun bir başkası onun yönüne baktığı zaman onun kadını olduğunu gururla ve entelektüel olarak sürekli gelişmek, böylece koca için her zaman güzel bir resim değil, aynı zamanda ilginç bir muhatap olmak da boş zamanlarını sık sık daha yakınlarda geçirmesi için çaba göstermeliyiz ve bir yere gitme arzusu yoktu, örneğin, biradaki zaman kocasını övmek, ona şefkatli bir sevgi sözü vermek için çeşitli sebepler bulmaya ihtiyaç sık aile hayatında, bu olurOrtaklardan biri, düşüncelerini doğru bir şekilde nasıl ifade edeceğini bilmemektedir. Sonra bir çiftin kendilerini müzakere edip açıklamak çok zordur. Eğer bir kadında böyle bir eksiklik varsa, o zaman kişi düşüncelerini daha yapıcı bir şekilde ifade etmeli, böylece kocanın neler olup bittiğini ve karının ne söylemek istediğini anlaması ve meditasyonda tekrar kalmaması, bir kez daha sık bir koca bir uzmana hitap ediyorve şöyle bildirir "Kocam benden nefret ediyor." Psikoloji ince bir bilimdir. Ve bu alandaki uzmanlar, bu gibi durumlarda en önemli şeyin aile ilişkilerini objektif olarak analiz etmeleri ve onların devamları için gelecek beklentilerini görmeleri konusunda hemfikir nefretYa kocam ve ben birbirimizden nefret edersem? Burada sorun, hislerin biraz sıkıcı ya da bir alışkanlığın ortaya çıkması değildir. Aile hayatının en başında bile, çiftin ardında gizlenmiş olan duygusal yakınlık yoktu. Ve ikincisi arka plana biraz yaklaştığında, hemen bir yanlış anlaşılma var. Bu durumda, en önemsiz önemsizlikler bile, her geçen gün daha fazla biriken eşler arasındaki artan hoşnutsuzluk ve yabancılaşmaya yol açmaktadır. Sonuç olarak, çiftin birleştiği her şey kadın arkadaşlarına ve akrabalarına söylediğinde "Kocam benden nefret ediyor," insanlar en farklılarına tavsiyelerde bulunuyorlar. En çok sevdiklerinizle açık konuşmanız gerektiğine inanıyor. Fakat bunu çok dikkatli yapmak için, onun duygularını tartışmayı reddetmemesi ve teşebbüsün kendisinin başka bir skandala dönüşmemesi. Bunun için kendinizi doğru ve sakin bir şekilde ifade etmeniz gerekir. Bu belki de hoş olmayan konuşmanın başarılması arzu edilir. Sonuç netleşecek, eş, sonunda aileyi kurtarmak için hala bir şans olup olmadığını anlayacaktır. Aksi takdirde, gerçeklikle terim etmek mutlu olmalı!Bir kız şöyle diyor "Kocam benden nefret ediyor". Ne yapmalı? Artık eşin bir kadın olduğunu ve kişisel mutluluğa sahip olduğunu hatırlaması gerektiğinde gelecek zaman. Başka bir hayal kırıklığı ve umutların çöküşü dışında, anlamsız konuşmalar ve boşa harcanan çabalar, iyi bir şey eşi bırakmak en iyisidir veOnu ve yakın dur. Sonuçta, karısına ihtiyacı olduğu hissi ve daha önce olduğu gibi arzu edilen, asla geri dönmeyecek. Ve böylece, tek başına kalan, er ya da geç bir kadın tam bir huzur bulacaktır, belki de yeni ilişkiler kurma arzusu iyi bir eş ile ilişki kurmaya yardımcı olan bir komploYa kocam nefret ederse? Arsa yardımcı olacaktır. Birçok kadının güvendiği problemi çözme yöntemi budur. Tören için kendi alyansına ve uzun bir huş kıracağına ihtiyacın olacak. Sonra ne yapmalı? Lümen halka içine sokulur, böylece her iki tarafta da aynı mesafe vardır. Daha sonra kenarlar ateşe verildi ve duman üzerinde bir arsa okundu, söz konusu kelimeler"Yakma, ateş düşmedi." yak ve acıTanrı'nın hizmetkarının kalbi isim,Beyaz sandığı, akciğerleri ve karaciğeri,Böylece yaşayamadı ve nefes alamadı,Bir gün değil, bensiz olmak için bir dakika değilKarısı, Tanrı'nın hizmetçileri isim.Beni nasıl uzaklaştırmak istiyor?Bu yüzden bana sarılmak meşale, sigara melankoli yolladımÇıkarma, ve anahtarla yaş için sözlerim olKaldırılmadı, öldürmedi, buruşmadı,Öldürülmedi ve kilit, Amin. Amin. "Yangın söndürmek sadece gerekli olduğundaher iki taraftaki meşale çok halkaya yakar. Bundan sonra kalan mum kocasının cebine koyulmalıdır. Kaybolmaması için gereklidir. Bu olursa, tekrar töreni bir komploYukarıdaki rite ek olarak, kocanın nefret ettiğindekarısı, başka ne yapabilirsin? Bir kadının eşine çok dikkatlice dinlediği bir görünüm yaratmak için, onu doğrudan gözlerine bakarken ve aklında şöyle diyor"Benim gibi, Tanrı'nın hizmetçisi isim,Silahsız ve bacaksız yaşamak istemiyorum ve sen bensiz yaşamıyorsun isim. Artık ve sonsuza dek. Amin. "Kiliseye gitKoca, depresif duruma boyun eğmemek için karısından nefret ettiğini söylediğinde, dua etmek gerekli olabilir. Böylece Rab, ona hayatta kalmak ve aptalca şeyler yapmamak için ona güç ve sabır bazı metresler her şeyi yaparlar, böylece bir koca karısından nefret eder. Entrikaları çevirebilir, bir adamı aldatabilirler. Sonuç olarak, meşru eşi için gerçekten böyle hisler türlü inanmayan kadınlar komplolar ve ayinler. Ne yaparlar? Kocan nefret etmeye başladıktan sonra kiliseye gitmek ve itiraf etmek en iyisidir. Belki de rahip hayattaki ve kendinize olan inancınızı yeniden kazanmanıza yardımcı olacaktır. Hayatı çok değerli olmaya itecektir, ama kısadır ve bundan zevk almanız, her gün sevinmeniz ve o aile sıkıntılarının, kişinin onunla başa çıkacağını bilerek gönderdiği Tanrı'nın bir bir kadın şöyle der “Kocam benden nefret ediyor, her gün onunla yaşamak daha zor ve zor,” belki de en iyi çıkış yolu onun gitmesine izin vermektir. Gerçekten de, sonunda, iki kişi kendi kendine acı çekmeyecek ve kimsenin yanında acı kadın hayattan şikayet ederse ve şöyle der “Kocam benden nefret ediyor, aile ilişkileri hiçbir yere gitmiyor, nasıl devam edebilirim? ...” Bu sorunun somut bir cevabı olmadığını unutmamalıyız. Ve aile kurtarmak için karar, ya da tam tersine, denemelisiniz, eşleri kabul yok böyle bir atasözü vardırbir adımdan nefret etmek ve tersi. Evliliğin kurtarılmaya çalışılması olasılığı, eşin, ilişkinin başlangıcında ve belki de daha fazla olduğu için sevgilisiyle ilgilenebilecektir. Daha sonra evli hayat kalıcı bir balayı olarak devam bir kadına nasıl davranacağını koca hissediyor. Bu sorunu çözmek için birçok seçenek var. Kendiniz için en uygun olanı seçmeniz gerekir. Bir kadının daima sevilmesi gerektiğini unutmayın!
Tüm hayatım boyunca evlenmek için, ruh herkesin ruhuna ulaşmaz ve her çiftte her an kavgalar olur. Ama ya kocası sürekli ve hakaretten ikinci yarısını bozarsa? Koca neden karısına hakaret ediyor ve küçük düşürüyor? Ya kocası sürekli karısına hakaret eder ve küçük düşürürse? İlk önce bunu neden yaptığını anlamak. İşte bu davranışın en yaygın nedenleri. Bir ilişkide romantik dönemin tamamlanmasından sonra, bir adam yaşam alanı üzerinde bir tecavüz hissetmeye başlar. Ve erkeklerin doğası gereği, kadınlardan daha agresif olduğu için, eşin arkadaşlarıyla birlikte dinlenmeye, yürüyüşe ve balık avlamaya yönelik yasakları, bu kadar yetersiz tepkilere hakaret ediyor. Adam, protestosunu eşinin ona “eğitme” girişimlerinde ifade ediyor. İstatistiğe göre, erken evlilikler her zaman başarılı olmaz, genellikle evliliğin boşanma sürecine başlamasından birkaç yıl sonra. Bu neden oluyor? Psikologlar bunun, çiftin evlilik için hazır olmadığı için olduğunu söylüyor. İlk olarak, ortaklar birbirlerinden yeterince var, hepsi memnun. Ama bir süre sonra daha sık bir adam, bir erkeğin erken yaşta geldiğini anlamaya başladığı, henüz özgür bir hayatın tadını çıkarma zamanı olmadı. Bu hoşnutsuzluğu, karısının aşağılanması ve aşağılanmasıyla ifade ediyor. Kadınların şüpheleri hakkında ne derlerse, erkekler de hayalperestlerdir. Bazıları kadın şakalarını hiç anlamıyor ve her şeyi yüz değerleriyle almaya hazır. Örneğin, arkadaşlarıyla bir araya gelmekten dönen karısı kocasına "nerede o?" Diye sordu. "Evet, striptizciler davet edildi, eğlendiler" diye şaka yapıyordu. Ve kocam kıskanç olmaya başlayacak, kendi kendine bir ihanetin tarihini düşünecek ve ona inanacaktır. Fakat ilişkiyi açık bir şekilde bulmak yerine, karısına hakaretler getirecektir. Bazen bir erkek bazı nesnel nedenlerle değil, onun yetiştirilmesinden dolayı bir kadına yönelik saldırganlık gösterir. Belki de babanın bu tavrını annesine gösterdi ve şimdi davranışını kopyalar. Kocam hakaret ederse ne yapmalıyım? Her durumda, kocanın konuşması gerekiyor. Ve bunu sakin bir şekilde yapmalısın, ve kocasını daha fazla kışkırmayacak şekilde cevap kelimelerini kırmaya çalışmalısın. Eğer kocan seninle konuşmak istemiyorsa, yüksek ses tonlarında olduğu gibi, sana hakaret etmek, iletişim kurmaya devam etmem. Kendine saygı duy, seninle bu şekilde iletişim kurmasına izin verme. Sohbete sadece normal davrandığında devam edin. Ama konuşma ile ertelenmek buna değmez, ne kadar erken anladınız, daha önce başka eylemlerle anlayacaksınız. Belki sadece seni kıskanır ve aptalca varsayımlarını mümkün olan en kısa sürede yok etmelisin. Kocanızın bu davranışının nedenini bulmaya çalışacağınız konuşmaya ek olarak, eylemlerinizdeki tepkisine dikkat etmelisiniz. Bu durumda, baskı hissettiğinde daha sık saldırganlık gösterir, herhangi bir eğlencede kısıtlama ya da davranışı bir açıklama değildir ve hatta okşamalarınıza saldırganlık ve hakaretle karşılık verebilir. Bu anları keşfettikten sonra, kendiniz için sonuçlar çıkartın. Onu kıran bir adam seni yasaklıyor, sadece kendi topraklarını korumaya çalışıyor. Daha az kısıtlamaya çalışın, çünkü arkadaşlarınızla ve alışveriş gezilerinizle tanışma hakkına sahip olmak ister misiniz? Ama eğer adamın davranışının nesnel bir nedeni yoksa, hiçbir sebep olmadan sizin hakkınızda parçalanır, ve tüm sorularım "neden böyle konuşuyorsun?" Cevaplar "evet, çünkü aptalsın!", Aileyi kurtarmaya çalışmak mantıklı değil. Sonuçta, eğer kocanız bu kadar sürekli davranırsa, çocuğa hakaret eder, o zaman çocuk bu davranış tarzını emer - çünkü annem buna tahammül ederse, o zaman her şey doğrudur. Bu durumda, kocanızı nasıl kızdıracağınızı düşünmeyin, ona yaklaşın ve kendinizdeki sebepleri arayın. Genelde bu tür insanlar zaman içerisinde düzelme eğiliminde olmadıklarından, davranışları daha da kötüleşir ve hiç kimse sadece hakaretle uğraşacağını, hatta kötüye gidebileceğini garanti edemez. İhtiyacın var mı?
Mesude ERŞANOluşturulma Tarihi Ağustos 21, 2010 0000Hiç tartışmayan, kavga etmeyen karı-koca azdır. Peki bu durumda çocuklar ne hisseder? Ebeveynler kesinlikle çocukların yanında tartışmaktan kaçınıp steril bir ortam mı sağlamalı? Yoksa uygarca’ tartışmayı başararak, görüş ayrılıklarının bulunabileceğini de göstermeli mi? Kesin olan, çocuklar anne-babalarının kavga etmesinden hiç mi hiç hoşlanmıyor. Daha fenası güvende hissetme duyguları sarsılıyor. Anne-babanın sadece birbirlerini değil, kendilerini de sevmediğini düşünüyor. İşte uzmanların konuyla ilgili görüşleriBAZEN TARTIŞMAYI GÖRMESİ LAZIM AMA DİKKAT Güzide Soyak Amerikan Hastanesi’nin pedagogu Çocuklar zaman zaman anlaşmazlıkların olabileceğini, bununla ilgili konuşulabileceğini de ailede öğrenir. Ama bu tartışmalar yaşanırken anne-babanın birbirlerine karşı gösterdikleri tavır, kullandıkları ses tonu, seçilen kelimeler ve tabii tartışma konusuna dikkat ediliyorsa çocuklar da bir şeylerin halledilmeye çalıştığını anlıyor. Anne-baba çocuk için hayattaki iki temel güven unsuru. Birbirlerine karşı ses yükselmesi, kötü kelimelerin seçilmesi ve başka bazı davranışlar, özellikle okul öncesi çocukların aslında birbirini, dolayısıyla onu sevmediklerini düşündürüyor. Çocukların sınırları öğrenebilmesi için anne-babanın çocuğa örnek olması gerekiyor. Örneğin bu tartışmalarda yaşanacak kontrolsüz öfke çocuklar için çok korkutucu. Öfke patlamaları, şiddet kullanılması gibi durumlarda ebeveynlerinin, anne-baba dışında başka bir şeye’ dönüştüklerini görüyorlar. Öfkenin kendilerine yönelmesinden korkuyorlar. Onlara karşı duydukları güven duygusu sarsılıyor. Ayrıca unutmamak gerekir ki çocuklar hem sosyal hem de özel ilişkilerini oluştururken ailelerindeki ilişkileri örnek alıyor. Çok agresif bir babayı, erkek çocuğunun taklit etme ihtimali çok yüksek. KIZ ÇOCUKLARI EZİLİYOR Sürekli tartışılan bir ortamda kendini savunamayan, saygısını yitirmiş, sıkıntıları yükselmiş bir annenin kız çocuğunun bunları hissetmemesi ve yaşamaması olanaksız. Çünkü annesi aynı zamanda onun modeli. Annesinin yetersizliği çocuğun endişeyle ilgili algısını da etkilir. Yani ezilen, sürekli hakkını savunamayan, tartışılan bir ev ortamı gelecekle ilgili planlarını, hayallerini olumsuz etkiler. Çocuklar gelecekte kendi ailesini kurarken bu hikayeleri beraberinde getirir. Travmatik sürecin kuracağı aileye yansımaması çok zor. Çocuklar sağlıklı olana bağlama isteği içinde. Elbette ebeveynler arasında fikir ayrılığı olabilir. Kişiselleştirmeden, hakaret etmeden, baskı kurmadan, fikir empoze ve dediğini yaptırmada ısrar etmeden konuşarak sorunların halledilmesi iletişimin önemini ortaya koyması açısından önemli. Ama örneğin ailenin mali konular ve sıkıntıların çocukların önünde konuşulması kaygı yaratabilir. Bazen ebevynler hiç konuşmuyor, odaları ayırıyor, iletişimde kopukluk yaşanıyor. Eğer bu süre çok uzuyorsa çocuğun kafası karışır. Çocukların uygun bir dille haberdar edilmesi gerekir. Bazen çocukların iyiliği için’ aynı evde, ayrı hayatı sürdürmeyi seçen ebeveynler oluyor. Aslında bu da çocuklar için travmatik. Aile olmayı öğrenemiyor ve anlamıyorlar. KÜÇÜK TARTIŞMALAR FİKİR ALIŞVERİŞİNİ ÖĞRETİR Dr. Gözde Luz Çocuk ve ergen psikiyatristi Eşler arasında sık sık şiddetli kavgalar yaşanan bir evde, çocuğun bu durumdan etkilenmemesi düşünülemez. Çocukların bu durumdan dolayı kendilerini suçlar, ailesi tarafından sevilmediklerini düşünüyor. Öte yandan aynı çatı altında yaşayıp da çocuğun yanında tartışmamak çok zor. Aslında doğru olan çocuğun yanında küçük tartışmaları bırakıp diğer ebeveynle aynı fikirde olduğumuzu göstermek. Tartışma konusu önemli olsa bile, karşılıklı hakaretler, özellikle şiddet ve öfke, iki tarafın da kendisine hakim olmasını zorlaştırır ve kavganın daha da büyümesine neden olur. Şiddete şahit olmak en az şiddete maruz kalmak kadar yaralayıcı olabilir. Kavgaların bu noktaya gelmeden sonlanması önemli. Bazen de ebeveynler arasında, çocuğun bakımı ve eğitimiyle ilgili konularda anlaşmazlık olur ve anne-baba sanki ben daha iyi ebeveynim’ demek ister gibi gizli bir otorite yarışına girer. Böyle durumlarda konuyu çocuğun önünde tartışmaya gerek yok. Hatta hatalı tarafın bunu kabullenmesi ve diğer tarafı karalamaması çocuk için en doğrusu. KÜÇÜK TARTIŞMALAR NORMAL Arada sırada meydana gelen küçük tartışmalar çocuğu incitmez. Çocuk, karşılıklı fikir alışverişini bu şekilde öğrenebilir, çocuğa farklı görüşlere saygı duymayı öğretmek için de iyi bir fırsat olur. Eğer eşler birbirlerine saygı duyduklarını gösteriyorsa çocuk kendini güvende hisseder. En ufak şeylerin bile şiddetli tartışmalar doğurduğu ortamlar çocukları çok korkutur. Ebeveynlerini kaybedeceğini düşünen çocukta kabus görme, gece korkuları gibi pek çok sorun çıkabilir. Çocuklar bazen ağlayan, kendini savunan ya da baskıcı ebeveynle özdeşleşir. Okulda ya da evde bu tarz davranışlar sergiler. Çocukların şiddet içerikli davranışları, evdeki sorunlar nedeniyle üzüldüğünün bir göstergesi olabilir. Aileler tartışmaları gizleyip çocuklarının önünde kavga etmemeye çalışsa bile, huzursuz ve gergin ortam muhakkak çocuk tarafından algılanır ve kişilik gelişimini olumsuz etkileyebilir. En önemli noktalardan biri de anne-babanın tartışma sonrası çocuklarıyla konuşmaları ve endişelerini azaltmaları. Yoksa çocuk korkuları ve endişeleriyle başbaşa kalabilir. Tartışmalara tanık olduğunda anlayabileceği bir şekilde bu aramızda bir konu, biz halletmeliyiz, seninle ilgili değil’ mesajı verilmeli. Büyüklerin sorunlarının dışında kalması gerektiği konusunda yeterince açık konuşmazsak, anne ya da babasının yanında yer almak isteyebilir. Bir ebeveynle diğerine karşı işbirliği yapmak, çocuk için tehlikeli ve zarar veren bir ÇOCUKLARIN YANINDA TARTIŞMAMALI Dr. Sabri Yurdakul Psikiyatrist Kesinlikle çocukların yanında tartışılmamalı ve kavga edilmemeli. Çocuklar 2-3 yaşından itibaren anne-babaların kavgalarından etkilenirler. Daha büyük çocuklar da ayrılacakları kaygısı yaşar. Tartışma ortamı çocukları huzursuz, sinirli, huysuz yapar. Erkek çocukları bu ortamda daha saldırgan ve öfkeli davranırlarken, kızlar içlerine atıp daha duygusal tepkiler verebiliyor. Okul döneminde ders başarısı düşebiliyor. Aileden uzaklaşıp, yanlış alışkanlık ve davranışlara yönelebilir. Ebeveynlerinden bu modelleri öğrenen çocuklar ileriki yaşlarda istemeseler de benzer davranışları sürdürebiliyorlar. Öğrenilmiş bir alışkanlık oluyor. Anne-babanın tartışmak istediklerinde evin çocukların bulunmadığı bir yerine geçmeleri doğru bir yöntem. Tartışıp kavga etme ihtiyacı duyduklarında değil, bir gün sonra konuşmalarını öneririm. Konu sıcakken duygusallık ağır basıyor. Ayrıca çok eski defterler de açıldığında sorun çözümsüz hal alabiliyor. Çiftler asla birbirlerine karşı aşağılayıcı, kişilik haklarına yönelik, geri dönüşü olmayan sözler kullanmamalı. Anne babaların yaptığı önemli yanlışlardan biri de çocukları taraf yapmaları. ÇOCUKLAR MUTLAKA ETKİLENİYOR* Çocuklar olayları kendi üzerlerinden okur. Okul öncesi ilk çocukluk yıllarında, anne-babasının kavgasını Birbirlerini sevmiyorlar, dolasıyla beni de sevmiyorlar’ şekline okuyor. * 7-8 yaşından itibaren daha somut düşünmeye başlayınca, detayları fark ediyor. Örneğin 9-10’lu yaşlarda suçlu arayışı başlıyor. Hangisi hatalı ve yanlış, hangisi daha fazla sorun yaratıyor’u düşünüyor. Yani taraf belirlemeye başlıyor. * Ergenlik çok daha sıkıntılı. Zaten dışarıya yönelmeye ve arkadaş ilişkilerinin önemi artmaya başlar. Bu süreçte aile içi kavgalar ergenleri iyice uzaklaştırabiliyor. * Evdeki huzursuz ortamdan etkilenen çocuklar tırnak yeme, mastürbasyon, yalan söylemek, uyku bozukluğu, idrar kaçırma ve saldırganlık gibi belirtiler gösterebiliyor. Bazıları her şeyi kavgayla ve sınır zorlamayla halletmeye çalışıyor. Bazılarıysa tam tersi fazlasıyla tolere eden ve rekabete girmekten kaçınan çocuklar oluyor. TARTIŞMA ADABI * Öldürme ve intihar gibi tehditlerde bulunmayın. Boşanma, terk etme ve ayrılma ifadelerini kullanmayın.* Çocukları taraf olmaya zorlamayın. * Hırsınızı çocuktan çıkarmayın, öfkenizi onlara yöneltmeyin.* Çocuklarınıza birbirinizi kötülemeyin. Diğer aile bireylerinin de bunu yapmasına izin vermeyin.
biri bize hakaret ederse ne yapmalıyız