🥋 Yargıtay 17 Hukuk Dairesi Kararları
sjOMy. 0 Cevaplar 1241 Görüntüleme Son mesaj gönderen 11 Kas 2018 2352 0 Cevaplar 819 Görüntüleme Son mesaj gönderen 11 Kas 2018 2352 0 Cevaplar 701 Görüntüleme Son mesaj gönderen 11 Kas 2018 2351 0 Cevaplar 683 Görüntüleme Son mesaj gönderen 11 Kas 2018 2350 0 Cevaplar 687 Görüntüleme Son mesaj gönderen 11 Kas 2018 2350 0 Cevaplar 706 Görüntüleme Son mesaj gönderen 11 Kas 2018 2349 0 Cevaplar 659 Görüntüleme Son mesaj gönderen 11 Kas 2018 2349 0 Cevaplar 665 Görüntüleme Son mesaj gönderen 11 Kas 2018 2348 0 Cevaplar 630 Görüntüleme Son mesaj gönderen 11 Kas 2018 2348 0 Cevaplar 639 Görüntüleme Son mesaj gönderen 11 Kas 2018 2347 0 Cevaplar 658 Görüntüleme Son mesaj gönderen 11 Kas 2018 2347 0 Cevaplar 680 Görüntüleme Son mesaj gönderen 11 Kas 2018 2347 0 Cevaplar 650 Görüntüleme Son mesaj gönderen 11 Kas 2018 2346 0 Cevaplar 653 Görüntüleme Son mesaj gönderen 11 Kas 2018 2346 0 Cevaplar 782 Görüntüleme Son mesaj gönderen 11 Kas 2018 2345 Forum izinleri Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsinizBu forumdaki başlıklara cevap veremezsinizBu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsinizBu forumdaki mesajlarınızı silemezsinizBu foruma dosya ekleri gönderemezsiniz
17. Hukuk Dairesi 2016/14740 E. , 2017/1909 K. "İçtihat Metni" Davacı ... ile davalılar ...., ..., .... aralarındaki dava hakkında .... Hukuk Mahkemesinden verilen gün ve 2013/505 2015/575 sayılı hükmün Dairenin gün ve 2016/5330-7134 sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davalılar tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü -K A R A R- Davacı vekili, davalı ... şirketine zmms poliçesi ile sigortalı, davalı .... adına kayıtlı ve davalı sürücü ... 'ın sevk ve idaresindeki aracın müvekkiline ait araca arkadan çarparak hasarlanmasına sebep olduğunu, araçta TL değer kaybı meydana geldiğini, belirterek şimdilik TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş. Davalı ... Sigorta vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiş. Davalılar... Merkezleri Tic. ve ... vekili, kazanın oluşumunda müvekkilinin kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile TL'nin kaza tarihinden davalı .... ve ..., dava tarihinden, davalı ... Şirketi yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davalı ... şirketinin limit ile sorumlu tutulmasına karar verilmiş, hüküm davalılar... Merkezleri Tic. ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizin tarih 2016/5330 Esas-2016/7134 Karar sayısı ile onanmıştır. Onama kararına karşı davalı .... vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Dosyanın yeniden yapılan incelemesi sonunda; Dava, davacıya ait aracın trafik kazası sonucu hasarlanması nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1 maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun yürürlüğe girdiği tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Açılan somut davada davalılar arasında zorunlu mali sorumluluk sigortacısı da bulunmaktadır. Sigorta hukuku 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 6. kitabında 1401 ve devamı maddelerinde, zorunlu sorumluluk sigortası ise 1483 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu durumda Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenen hususlardan olması nedeniyle dava ticari dava olup asliye ticaret mahkemesi görev alanı içinde bulunmakta olup mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin tarih 2016/5330 esas, 2016/7134 karar sayılı onama ilamının kaldırılarak hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, tashihi karar peşin harcının karar düzeltme isteyen davalılar... Merkezleri Tic. ve ...'a geri verilmesine tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2015/25937 E. , 2018/22449 K. "İçtihat Metni" MAHKEMESİ İŞ MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ ALACAK Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü YARGITAY KARARI A Davacı İsteminin Özeti Davacı vekili, davacının davalı Üniversitede 01/03/2007 tarihinde rektör spor danışmanı olarak işe başladığını, taraflar arasındaki iş ilişkisinin 01/03/2007 tarihli belirli süreli iş sözleşmesi ile başladığını, sözleşmenin ilk olarak 01/09/2007 tarihinde olmak üzere 6,5 yıllık hizmet süresince her yıl zincirleme şekilde yenilenmek suretiyle belirsiz süreli sözleşme haline geldiğini, iş akdinin işverenlik tarafından haksız ve bildirimsiz şekilde feshedildiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları ile ücret ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir. B Davalı Cevabının Özeti Davalı vekili, dava konusu iş sözleşmesinin kısmi süreli olduğunu, bu sözleşme dolayısıyla talep edilen kıdem tazminatının diğer işyerinden tahsil edilmemiş olmasının gerektiğini, davacının yıllık ücretli izinlerini kullandığını, yıllık izin ücretlerinin zamanaşımına uğradığını, 17 günlük ücret ve ihbar tazminatı taleplerinde hukuka uyarlılık bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. C Yerel Mahkeme Kararının Özeti Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı taraf davacının devamsızlığına dayanarak buna ilişkin tutanakları dosyaya sunmuş ise de, söz konusu tutanakların davacının imzasını taşımadığı, işveren tarafından tek taraflı her zaman düzenlenebilir nitelikte olduğu, bu tutanakların içeriğine ve davacının devamsızlığına bu konuda mazeret bildirmesine yönelik davacıya yapılmış herhangi bir ihtar ve buna dayalı iş akdinin feshedildiğini bildirir yazılı belge sunulmadığı, SGK kayıtlarında da iş akdinin fesih sebebinin belirli süreli sözleşme süresinin sona ermesi olarak gösterildiği dikkate alındığında başından beri belirsiz süreli sözleşmeye dayalı olarak çalıştığı kabul edilen davacının iş akdinin işveren tarafından kıdem ve ihbar tazminatının ödenmesini gerektirir şekilde sona erdirildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D Temyiz Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. E Gerekçe 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasındaki diğer uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir. Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece davacının çalışması karşılığı hak ettiği yıllık izinlerinin kullandırıldığının işverence kanıtlanmadığı gerekçesiyle yıllık izin ücreti hüküm altına alınmıştır. Dosya içeriğine göre Mahkemece, okulların kapalı olduğu yaz aylarında davacının fiilen davalı Üniversitede çalışıp çalışmadığı araştırılıp, fiilen çalışmadığı dönem saptanırsa bu dönemde ücret ödenip ödenmediği araştırılarak ücret ödendiğinin anlaşılması durumunda çalışılmadan ücret ödenen dönemde davacının ücretli yıllık izin kullandığının kabulü gerekir. Mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılmadan eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalıdır. 3-Dava dilekçesinde, davacının 2013/Eylül ayı çalışması karşılığı ücretinin ödenmediği iddia edilmiş, davalı işveren ücretin ödendiğini savunmuş, mahkemece ücret alacağı hüküm altına alınmıştır. Dosyada mevcut imzasız 2013/Eylül ayı ücret bordrosunda 709,09 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmüş, banka kayıtları tarihine kadar celp edildiğinden ücret alacağının ödenip ödenmediği anlaşılamamıştır. Bu nedenle Mahkemece, tarihi itibariyle Eylül ayı ücretinin henüz muaccel olmadığı dikkate alınarak 2013/Ekim ayı dahil olacak şekilde banka kayıtları temin edilerek davacının 2013/Eylül ayı ücretinin ödenip ödenmediği belirlendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. 4-Mahkemece, 2547 sayılı Yasa'nın 56/b maddesi delaletiyle Harçlar Kanunu’nun 13/j maddesi uyarınca harçtan muaf olan davalı Üniversite aleyhine harca hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. F Sonuç Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2017/24215 E. , 2018/1251 K. "İçtihat Metni" .... DAVA Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalılardan ... .... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü Y A R G I T A Y K A R A R I A Davacı isteminin özeti Davacı vekili, davacının 01/03/2005-31/1/2012 tarihleri arasında davalı işverenlikte çalıştığını, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir. BDavalı cevabının özeti Davalı ... .... vekili, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, taleplerin zamanaşımına uğradığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar davaya cevap dilekçesi vermemişlerdir. CYerel Mahkeme kararının özeti Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının, davalı ... idaresinde diğer davalıların elemanı olarak sayaç okuma elemanı, daha sonrasında ise sayaç açma ve kapama elemanı olarak 01/03/2005 tarihinden 31/01/2012 tarihine kadar çalıştığı, davacı ücretlerinin ödenmemesi fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle iş akdinin 4857 sayılı Yasanın 24/II maddesi gereğince feshettiği, davacıya ait sigorta sicil dosyası ve diğer belgeler dosya içerisine getirtildiği, tanığın beyanında; davacının sayaç açma kapama, sayaç okumada çalıştığını ücretlerin ödenmediğini, çalışma saatlerinin sabah 0800 akşam 2100-2200 'ye kadar uzadığını söylediği, bayramlarda çalışıldığını, ücretlerinin ödenmediğini söylediği, diğer davalı tanığının da benzer beyanda bulunduğu, davalı ... ....'ye yazı yazılarak, davacının çalıştığı döneme ait puantaj kayıtları, işe giriş çıkış kayıtlarının istendiği, ancak kendilerinde kayıtların bulunmadığı bildirildiği, ücretin geç ödenmesi veya hiç ödenmemesinin, ayrıca fazla mesai ücretlerinin ödenmemesinin işçiye iş akdini haklı nedenle feshetme hakkı verdiği, ücretin ve eklerinin ödendiğinin ispatını, işverenin yapması gerektiği, somut olayda işveren ispat külfetini yerine getirmediği, davalı ... ..... davanın husumet yönünden reddini talep etmiş ise de, ... ....'nin asıl işveren olduğu 4857 sayılı Yasanın 2/6 maddesi gereğince asıl iş verenin alt işverenle birlikte hukuki sorumluluğunun bulunduğu bu nedenle davalı iski'nin husumet itirazının yerinde olmadığı, toplanan deliler ve tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonrasında; davacının taleplerinin açıklığa kavuşturulması açısından dosyanın bilirkişiye tevdii edildiği, 17/01/2017 tarihli bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu, Her ne kadar tarih 17/01/2016 yazılı ise de sehven yazıldığı anlaşıldığı, raporun hüküm kurmaya ve denetime elverişli kabul edildiği, bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere davacının kıdem tazminatı alacağının TL. olduğu, fazla mesai ücret alacağının raporda açıklandığı gibi 18/03/2014 tarihli bilirkişi raporunda davacının 02/08/2013 tarihli ıslahına karşı zamanaşımı def'i nedeniyle ıslah zamanaşımı gözetilerek yapılan hesaplama sonucu toplam TL. fazla mesai ücretinden takdiren %30 hakkaniyet indirimi yapılarak TL. fazla mesai ücret alacağına, keza genel tatil alacağının da aynı nedenlerle takdiren %30 hakkaniyet indirimi ile TL. olarak kabulüne, hafta tatili alacağı olan TL.'den takdiren %30 hakkaniyet indirimi yapılarak TL. olarak kabulüne, yıllık izin kullandırıldığının ve ücret alacağının ödendiğinin yazılı belge ile ispat gerektiği ve ispat külfetinin işverene ait olduğu, işverenin ispat külfetini yerine getirmediği anlaşılmakla TL. yıllık izin alacağının ve TL. ücret alacağının kabulü ile hüküm kurulduğı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. DTemyiz Karar süresi içinde davalı ... ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. EGerekçe 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı ... ...'nin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Çalışma olgusunu işçi ispatlamalıdır. Hizmet döküm cetvelinde 27/09/2010-29/12/2010 tarihleri ve 02/04/2011-28/07/2011 tarihleri arasında davacının hiç bir yerde çalışması görünmemektedir. Ayrıca, hizmet döküm cetvelindeki ...scilli işyerleri ile davalı ... ...'nin ve diğer davalıların bağlantısına ilişkin .... belgeleri dosyada bulunmamaktadır. Davacının hizmet dökümünde hiç bir yerde çalışması görünmeyen yukarda belirtilen dönemler ile yukarda sicilleri belirtilen işyerlerinde geçen hizmet süresinde davalı ... .... ve diğer davalılar nezdinde çalışıp çalışmadığı, sicili belirtilen bu işyerleri ile ... .... arasında taşeronluk, ihale, hizmet alım gibi bir ilişki olup olmadığı taraflardan, ......, Ticaret Sicili Müdürlüklerinden ve sicil numaraları yukarda bildirilen işyerlerinden celbedilerek ve gerekli olduğu anlaşılabilecek sair yerlerden celbedilmeli, hizmet dökümünde çalışma görünmeyen dönemler ile sicil numaraları yukarda belirtilen işyerlerindeki çalışma sürelerinin hizmet süresine dahil edilip edilmeyeceği belirlenerek ve buna göre her bir alacak kaleminin nasıl etkileneceği ele alınarak sonuca gidilmelidir. 3-Fazla mesai ücretinin ve ulusal bayram genel tatil ücretinin net miktarının hesaplanmasında gelir vergisi ve damga vergisi yanında sigorta priminin ve işsizlik priminin de düşülmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır. 4-Hükmedilen miktarın net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüte yol açacağının düşünülmemesi hatalıdır. F SONUÇ Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde ilgiliye iadesine, 25/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....
17. Hukuk Dairesi 2016/7239 E. , 2017/8442 K. "İçtihat Metni" MAHKEMESİ Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı ... Ltd. Şti vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü -K A R A R- Davacı vekili, davalı ...'ın sürücüsü, ...Ltd. Şti'nin işleteni olduğu aracın, davacıya ait ticari taksiye çarpması sonucu aracın hasarlandığını, davalı sürücünün olayda tamamen kusurlu olduğunu, bu kaza sonucu oluşan hasar bedelinin davalı tarafın trafik sigortasınca ödendiğini, kazadan sonra davacının aracının diğer davalı... Ltd. Şti'ne ait kurtarıcı-çekici araçla yetkili servise götürüldüğünü, araç çekiciden indirilirken çekicinin parçasının kırılması sonucu davacının aracının yüksekten yere düşürülerek yeniden hasarlandığını, aracın yere düşmesi nedeniyle TL. tutarında hasar oluştuğunu, davacının bu bedeli servise ödediğini, her iki kaza nedeniyle araçta değer kaybı meydana geldiğini, ayrıca aracın tamirde kaldığı süre içinde kazanç kaybı oluştuğunu belirterek şimdilik 100,00 TL. değer kaybı, 100,00 TL. kazanç kaybı zararının davalıların tamamından; TL. hasar bedelinin kaza tarihinden işleyecek faiziyle davalı ...Ltd. Şti'den tahsilini talep etmiş; tarihli açıklama dilekçesinde, değer kaybının ve kazanç kaybının 50,00'şer TL'sinin davalı ... ile ... Ltd. Şti'den, 50,00'şer TL'sinin de davalı ...Ltd. Şti'den tahsilini istemiş; tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini artırarak davalılar ... ve ...Ltd. Şti'nden toplam TL. değer kaybı ile toplam TL kazanç kaybının, davalı ... Ltd. Şti'den toplam TL. değer kaybı ile 650,00 TL. kazanç kaybının tahsilini ve alacaklara kaza tarihinden itibaren faiz yürütülmesini talep etmiştir. Davalı ... Ltd. Şti vekili, kusuru ve hasarı kabul etmediğini, davacı aracındaki hasarın diğer davalılara ait araçla çarpışması sonucu meydana geldiğini, aracın düşmesi nedeniyle gerçekleşen bir hasar olmadığını, ıslah talebinin KTK'nun 109. maddesi gereğince 2 yıldan sonra yapıldığını ve zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... Ltd. Şti vekili, davalıya ait araçla, davacı aracı arasında gerçekleşen kaza sebebiyle oluşan hasar bedelinin trafik sigortasınca davacıya ödendiğini, 1. hasarla 2. hasar arasında illiyet bağının bulunmadığını, değer kaybı ve kazanç kaybı zararının diğer davalıdan talep edilmesi gerektiğini, davacı aracı ticari taksi olduğundan değer kaybı zararının düşük olacağını, kazanç kaybının resmi belgelerle ispatlanması gerektiğini, ıslah talebinin zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile birinci kaza nedeniyle oluşan TL. kazanç kaybı, TL. değer kaybı tazminatının davalı ... ile ... Şti'den olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle tahsiline; ikinci kaza nedeniyle oluşan TL. hasar bedeli, TL. değer kaybı ve 650,00 TL. kazanç kaybı tazminatının olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...Ltd. Şti'den tahsiline dair verilen hükmün, davalı ...Ltd. Şti. vekili ve davalı ... Ltd. Şti vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemiz'in tarih ve 2014/5036 Esas- 2014/4483 Karar sayılı ilamı ile; "davalıların sair temyiz itirazlarının reddinin gerektiği; ancak KTK'nun 109/1. maddesi gereği trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemlerinin 2 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, somut olayda kaza tarihinin ve dava tarihinin olduğu, davacı vekilinin tarihli ıslah dilekçesiyle davaya konu taleplerini artırdığı, davalı ...Ltd. Şti. vekili ile davalı ... Ltd. Şti. vekilince süresi içinde ıslaha karşı zamanaşımı def'i ileri sürüldüğü halde, adı geçen davalı vekillerinin zamanaşımı def'ileri hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin hatalı olduğu; kabule göre ise, davaya konu iki kazaya ilişkin olarak davacının uğradığı kazanç kaybının hesabında esas alınan ücrete ilişkin araştırmanın yeterli olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunu düzenleyen bilirkişinin ehil olmadığı, araçtaki hasarların onarımı için gerekli makul tamir süreleri hakkında belirleme yapılmadığı ve davacı talebine göre hesaplama yapıldığı, değer kaybı tespitinin soyut yapıldığı, raporun hükme esas almaya elverişli olmadığı gözetilerek, hasar konusunda uzman ...veya... Müdürlüğü fen heyeti gibi kurum veya kuruluşlardan seçilecek bilirkişi yada bilirkişi kurulundan; davacı aracında tarihinde saat ve saat meydana gelen kazalar sebebiyle oluşan hasar bedelinin, aracın onarım giderlerinin, yine aracın modeli, yaşı, kilometresi, ticari taksi vs. olması da gözönünde bulundurularak araçta değer kaybı meydana gelip gelmeyeceği, değer kaybı olmuşsa her iki kaza sebebiyle gerçekleşen değer kaybı zararının ayrı ayrı tespit edilmesi, aracın davaya konu kazalar sebebiyle makul onarım süresinin ayrı ayrı belirlenmesi ve bu sürede davacı tarafça araç hasarlanmasaydı yapılması gereken zorunlu giderler yakıt masrafı vs de gözetilerek, kazanç kaybının her bir kaza için ayrı ayrı tespiti hususlarında rapor alınarak karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verilmesinin doğru olmadığı" gerekçesiyle karar bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile birinci kaza nedeniyle oluşan 500,00 TL. kazanç kaybı, TL. değer kaybı tazminatının davalı ... ile ... Ltd. Şti'den olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle tahsiline; ikinci kaza nedeniyle oluşan TL. hasar bedeli, TL. değer kaybı ve 650,00 TL. kazanç kaybı tazminatının olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... Ltd. Şti'den tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... Ltd. Şti vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; özellikle, bozmadan sonra yapılan yargılamada alınan uzman bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapor ile, davacı aracında oluşan hasar bedellerinin usulünce belirlenmiş olmasına göre; davalı ... Ltd. Şti vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan araç hasarı, araçta meydana gelen değer kaybı ile kazanç kaybının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemiz'in bozma ilamında, davalının zamanaşımı def'i hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilmeyişinin hatalı olduğu belirtilmiş; mahkeme ise, herhangi bir gerekçeye dayanmaksızın, mevcut dosya kapsamına göre davalının zamanaşımı def'inin reddine karar vermiştir. 2918 sayılı KTK'nun 109/1. maddesi hükmüne göre "Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar". Somut olayda, davaya konu trafik kazasının tarihinde meydana geldiği, olayın maddi hasarlı trafik kazasından ibaret olduğu ve uzamış ceza zamanaşımının uygulanmasını gerektirir bir durumun bulunmadığı dosya kapsamıyla sabittir. Bu itibarla, davaya konu talepler yönünden 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçerli olduğu; davacı tarafın gerek davaya gerekse ıslah talebine konu ettiği maddi tazminat taleplerini 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde ileri sürmesi gerektiği de aşikardır. Bu durum karşısında; davacı tarafın, davaya konu ettiği alacak miktarlarını tarihli ıslah dilekçesiyle artırdığı; davalı ...Ltd. Şti. vekilinin ıslah dilekçesinin usulüne uygun şekilde tarihinde tebliği üzerine süresi içinde verdiği dilekçeyle, ıslahla artırılan kısım yönünden zamanaşımı def'ini ileri sürdüğü; davacının ıslah yoluyla taleplerini artırdığı tarihin KTK'nun 109/1. maddesindeki 2 yıllık zamanaşımı süresinden sonra olduğu gözetilerek; ıslah yoluyla artırılan kısımlar yönünden zamanaşımı nedeniyle red kararı verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. SONUÇ Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... Ltd. Şti vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... Ltd. Şti vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Ltd. Şti'ne geri verilmesine gününde oybirliğiyle karar verildi.
yargıtay 17 hukuk dairesi kararları